İnsanlık, adaletin gerçekleşmesi için savunmanın vazgeçilmez olduğunu en eski çağlarda keşfedip, efsanelerine konu etti. Mitolojide savunma görevini üstlenenler, Zeus’un kızları olan Litai’lerdi. Yargıçlara, “suç işleyenlerin kandırıldıklarını” anlatıyorlar ve Zeus’tan onları bağışlamasını talep ediyorlardı. Bu yüzden, avukatlık mesleğinin ilk temsilcileri olarak kabul edildiler.

Kötü ruhlu, kışkırtıcı, günaha ve suça teşvik edici olduğu için Suç Tanrıçası olan Ate’nin kız kardeşleri olan Litai’ler, hem iyilerin savunucusu, hem de suç ve günah işleyenler adına af dileyiciydiler. Litai’lerin Ate’nin etrafında dönmelerinin nedeni ise onun insanları suça ve günaha teşvik etmesine engel olmaktı.
Çirkin görüntülerinin aksine yüce bir ruhla görev yapan Litai’ler, günümüzde Avukatların yaptıkları şeyi yapmışlar, yani insanları suç ve cezanın dehşetinden korumaya, onları savunmaya çalışmışlardı.

 


Homeros, ölümsüz eseri İlyada’da Litai’leri (Avukatları) şöyle anlatır:

Gün olur yanılır, suç işler insanlar,
Güzel adaklar, sunularla yalvarırlar,
Kurban yağlarıyla yumuşatırlar tanrıları
Ulu Zeus’un kızlarıdır Litai’ler,
Topal, yüzleri buruşuk, gözleri şaşı,
Koşarlar Suç’un arkasından dertli dertli,
Ama güçlüdür, çevik ayaklıdır Suç,
Litai’lerden çok önde koşar,
İnsanlara kötülük ede ede dolaşır yeryüzünü,
Litai’ler ise yetişir, kötülüğü düzeltmeye kalkarlar,
Dinlerler kendilerine saygı gösterenleri,
Onlara yardım ederler canla başla,
Kulak asmayan olursa, yalvarırlar Zeus’a,
Suç takılsın ona, ettiğini bulsun derler.